Saša Stanišić

"Din halkın uyuşturucusu değil, halkın çöküşüdür."
(Asker Gramofonu Nasıl Tamir Eder'den)

Saša Stanišić

"Hangi savaş atlar için en kötüsüydü? Şimdi hangi savaştayız? Dokuz yüz on dört, dokuz yüz kırk iki, dokuz yüz doksan iki... O zaman atlar sinekler gibi öldü. Şimdi atların insanları ölüyor ve atlar özgürlüğü unuttu."
(Asker Gramofonu Nasıl Tamir Eder'den)

Ursula K. Le Guin

"Nerede mülkiyet varsa orada hırsızlık vardır."
(Mülksüzler'den)

Ursula K. Le Guin

"Bir hırsız yaratmak için, bir sahip yaratın; suç yaratmak istiyorsanız, yasalar koyun."
(Mülksüzler'den)

Ursula K. Le Guin

"İstisnalar her zaman vardır. Ama birçok kadının bir erkekle tek ilişkisi sahip olma ilişkisidir. Ya sahip olma, ya da sahip olunma. Erkeğin istediği özgürlüktür. Kadının istediği mülkiyettir. Seni ancak başka bir şeyle takas edebilirse serbest bırakır. Bütün kadınlar mülkiyetçidir."
(Mülksüzler'den)

Ursula K. Le Guin

"Sahip olmak yanlıştır, paylaşmak doğrudur. Tüm benliğinden, bütün o geceler ve günler boyunca tüm yaşamından daha fazla neyi paylaşabilirsin?"
(Mülksüzler'den)

Emrah Serbes

"Bu hain, aşağılık dünyanın gemisi batarken gururla gülümseyebilenlere ne mutlu! Ne mutlu aşkları yüzünden haysiyetlerini kaybetmeyi göze alabilen adamlara! Hepinize afiyet olsun!"
(Erken Kaybedenler'den)

Emrah Serbes

"'Kovan yok mu?' diye sordu sarışın.
Çok kötü bir başlangıç. Daha ilk cümlede, hiç tanımadığın bir insana bir yoksunluğu hatırlatmak. Ancak kötü niyetli biri böyle yapar kızım. Cevap vermedim, ilgilenmez göründüm. Çünkü ben ilk bakışta aşka inanırım. İlk bakışta aşk şöyle bir şeydir, insanlar birbirlerine kovan yok mu diye sormazlar bir kere. Öyle bakarlar bir an, merhaba derler, isimlerini söylerler, bu arada taraflardan biri küçük bir espri patlatır, başlar ilişki. Ayrıca kovam var ama evde canım. Kovamın olduğunu ama evde bıraktığımı da açıklamak zorunda değilim.
'Beraber oynayalım mı?'
Kovasını salladı, küreğini gösterdi. Kötü niyetli biri olmadığını kanıtlamaya çalışıyordu. 'Tamam,' dedim, 'Bana uyar. Adın ne?'
'Sedef.'
'Soyad?'
'Kaşıkçı.'
'Benimki de Osman. Osman Korkmaz. Dayım, hacı ismi koydunuz çocuğa diyor. Babam kızıyor, çünkü rahmetli babasının, yani dedemin ismini koymuş bana.'
'Hacı ismi ne?'
'Hacca gitmeye müsait isme hacı ismi denir.'
'Deden hacı mıydı?'
'Yok. İsmi hacı ismi.'
'Dedenin ismi Hacı mıydı?'
'Yok, Osman. Ama ismi hacı. Her neyse...'"
(Erken Kaybedenler'den)

Emrah Serbes

"Kadınlar daha fazla zevk alıyorsa neden isteyen taraf hep biziz?"
(Erken Kaybedenler'den)

Emrah Serbes

"Büyüdükçe arzularım küçüldü, şaşkınlıklarım küçüldü, beklentilerim küçüldü. Büyüdükçe öyle küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı. Büyümenin bir bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim."
(Erken Kaybedenler'den)